🦏 Volga Beyaz Geceler Cruise Yolculuğu

dclZkFg. IVAN BUNIN GEMİSİ İLE VOLGA VOLGA BEYAZ GECELER Nehir Turları IVAN BUNIN GEMİSİ İLE VOLGA VOLGA BEYAZ GECELER . . Moskova – Ugliç – Goritsi – Kiji – Mandrogi – Valaam - Dünyanın en büyük ülkesi Rusya, Avrupa’nın en uzun Nehri Volga, Avrupa’nın en büyük iki gölü Ladoga ve Onega, Unesco’nun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan şehirler, anıtlar, eserler… Volga Nehri’nde yapacağınız bu yolculukta dünyanın en büyük ülkesini tarihi, kültürü ve coğrafyası ile keşfedecek, insanları ile yakından tanışma fırsatı bulacaksınız. Moskova ve gibi Rusya’ya başkentlik yapmış iki büyük ve önemli kenti gezip tanıyacak, nehir boyunca Rus tarihinde önemli yere sahip şehir ve kasabaları ziyaret edeceksiniz.. Gemi seyir halindeyken geceleriniz konserler ve gösteriler ile renklenecek, gündüzleri boş vakitlerinizde Rus tarihi, Rus dili, Rus kültürü, el sanatları ve Rus şarkıları hakkında bilgileneceksiniz. Güzergah boyunca geçeceğiniz 17 adet seviye havuzu da bu yolculuğunuzu ilginç kılacaktır.. 29 Mayıs 2022 Pazar İSTANBUL – MOSKOVA İstanbul Yeni Havalimanı, Dış Hatlar Terminali, Türk Havayolları kontuarında saat 0500’da buluşma. Check-in ve Pasaport işlemleri sonrası Türk Havayolları’nın TK413 sefer sayılı uçuşu ile saat 0750 ’de Moskova’ya hareket. Yerel saat ile 1040’da Moskova’ya varış sonrası düzenleyeceğimiz ücretsiz Moskova panoramik şehir turunda; Leningrad caddesi, Avrupa’nın en yüksek binalarından Triumph Palace, Tverskaya Caddesi, Parlamento Binası, Bolşoy Tiyatrosu, Lubyanka Meydanı, KGB Merkez Binası, Aziz Vasili Kilisesi, Kızıl Meydan, Gum Alışveriş Merkezi, Kurtarıcı İsa Kilisesi, Meclis Binası görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası otelimize transfer, check-in işlemleri ve odaların dağılımı sonrası serbest zaman. Otelde alacağımız akşam yemeği sonrası arzu eden misafirlerimiz ekstra Işıklar Altında Moskova Gece Turu’na katılabilirler. Geceleme otelimizde. 30 Mayıs 2022 Pazartesi MOSKOVA Kahvaltı sonrası ücretsiz Kremlin + 1 Katedral turu düzenlenecektir. Kremlin turu sonrası arzu eden misafirlerimiz ekstra Metro Arbat Turu ve ekstra Borodino Panorama Müzesi+Novodevici Turuna katılabilirler Tur sonrası gemimize transfer kamaralara yerleşme ve geminin Ugliç’e hareketi. Akşam ’Hoş geldiniz’’ kokteylinde Kaptan ve gemi mürettebatı ile tanışma. Akşam yemeği ve geceleme gemimizde. 31 Mayıs 2022 Salı UGLİÇ Kahvaltı sonrası yapılacak bilgilendirme toplantısında; uğranılacak limanlar, katedilecek suyolları, seviye havuzlarının çalışma sistemi hakkında bilgiler verilecektir. Öğle yemeği sonrası üst güvertede Volga nehrinin güzelliklerini seyretmek için serbest zamanınız olacak. Saat 1500’da Ugliç’e varış. Volga kıyısında bulunan bu şirin şehirde yapacağımız ücretsiz Ugliç yürüyüş turunda; Eski Kremlin meydanındaki Transfigürasyon Katedrali ve Korkunç Ivan’ın oğlu Dimitri’nin 9 yaşında iken öldüğü yerde yapılmış olan Dimitri Kan Kilisesi görülecek yerler arasındadır. Saat 1800’da Goritsi’ye hareket. Akşam yemeği ve geceleme gemimizde. 01 Haziran 2022 Çarşamba GORİTSİ Gemide kahvaltı sonrası gemi içi etkinliklere katılabilir veya güvertenizde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Saat 1200’da Goritsi’ye varış. ücretsiz Aziz Kiril Manastırı turu için Kiril Kasabası’na hareket. Tur sonrası gemimize dönüş ve saat 1530’da Kiji’ye hareket. Öğle yemeği sonrası geminin üst güvertesinde kahvelerinizi yudumlayarak nehir kıyısı boyunca adeta tablo görünümündeki manzaraları seyredebilirsiniz. Akşam yemeği ve geceleme gemimizde. 02 Haziran 2022 Perşembe KİJİ Kahvaltı sonrası güverteden Onega Gölü’nün güzelliğini seyredebilirsiniz. Öğle yemeği sonrası saat 1700’da Kiji’ye varış. Onega gölü içinde 60. paralelin üstünde yer alan bu ada bir açık hava müzesi olup UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesindedir. Kiji’de yapacağımız ücretsiz Kiji yürüyüş turunda; 22 kubbesiyle bir Peri masalı görüntüsünde olan hiç çivi kullanılmadan yapılmış ahşap Tecelli Kilisesi, tümü ahşap eski Rus köy evleri ve köylülerin günlük yaşantılarını görebileceksiniz. Tur sonrası Ada’da serbest zaman. Daha sonra gemimize dönüş ve saat 2030’da Mandrogi’ye hareket. Akşam yemeği ve geceleme gemimizde. 03 Haziran 2022 Cuma MANDROGİ Kahvaltı sonrası saat 1200’da Mandrogi’ye varış. Rengârenk Rus ahşap evlerinin yer aldığı yemyeşil bir köy olan Mandrogi’de serbest zaman. Burada açık havada yeşillikler içinde yürüyüş yapabilir, mini hayvanat bahçesini, güzel ahşap binalar içinde yer alan hediyelik eşya mağazalarını ve hediyelik eşya atölyelerini ziyaret edebilirsiniz. Burada aynı zamanda küçük bir votka müzesi mevcuttur giriş ücretlidir. Piknik şeklinde öğle yemeği sonrası 1700’da Valaam’a hareket. Akşam yemeği ve geceleme gemimizde. 04 Haziran 2022 Cumartesi VALAAM Gemide sabah kahvaltısı sonrası Valaam’a varış. Avrupa’nın en büyük gölü Ladoga’nın kuzeyinde yer alan Valaam takım adaları doğası ve tarihi manastırlarıyla büyüleyici bir güzelliğe sahip. Takımadaların en büyüğü Valaam’da yürüyerek yapacağımız turda 14. Yüzyıldan kalan tarihi yapıları ve adanın müthiş doğal güzelliklerini keşfedeceğiz. Gezi sonrası serbest saatler ve akşam saatlerinde geminin hareketi. Bu gece Kaptanın Gala Yemeği ile ağırlanacaksınız. Geceleme gemimizde. 05 Haziran 2022 Pazar Kahvaltı sonrası saat 0900’da St. Petersburg’a varış. Gemiden çıkış işlemleri sonrası özel aracımız ile yapacağımız ücretsiz panoramik şehir turunda; Alexandr Nevski Manastırı, Nevski Prospekt caddesi, Kont Strogonof Sarayı, Saray Meydanı, Kışlık Saray, St Isaac Katedrali, Smolnıy Manastırı, Aniçkov Sarayı ve Köprüsü, 2. Alexandr Kan Kilisesi görülecek yerler bugün ücretsiz Hermitage Müzesi turumuzu gerçekleştiriyoruz. Öğleden sonra arzu eden misafirlerimiz ekstra Kanal Turu’na katılabilirler. Tur sonrası otelimize transfer odalara yerleşme ve akşam yemeği. Arzu eden misafirlerimiz ekstra Işıklar Altında St. Petersburg turuna katılabilirler. Geceleme otelimizde. 06 Haziran 2022 Pazartesi - İSTANBUL Kahvaltı sonrası otelden çıkış işlemlerimizi tamamlayıp arzu eden misafirlerimiz ile ekstra Muhteşem Peterhoff Park ve Sarayı Turu'nu gerçekleştiriyoruz ekstra tura katılmayan misafirlerimiz valizlerini bagaj odasına bırakabilirler. Tur sonrası Havalimanına transfer. Check-in ve Pasaport işlemleri sonrası Türk Havayolları’nın TK402 sefer sayılı uçuşu ile saat 1515’de İstanbul Yeni Havalimanına hareket. Yerel saat ile 1845’de İstanbul’a varış ve turumuzun sonu. ÖNEMLİ VİZE BİLGİSİ Rusya umuma mahsus pasaportlara normal pasaport vize istemektedir. Vize için iki adet beyaz fonlu resim, pasaport ve orijinal davetiye gerekmektedir. Pasaport tipi ayrımı yapılmaksızın, Rusya’ya giriş için tur bitiminden itibaren en az 6 ay geçerliliği olan ve hiçbir şekilde zedelenmemiş, dikişlerinde herhangi bir sökülme olmayan pasaport gereklidir. ÖNEMLİ UYARI Yıpranmış veya hasar görmüş pasaportu olan misafirler Rusya girişinde deporte edilmekte ve aynı uçakla geri gönderilmektedir EKSTRA TUR LİSTESİ Metro – Arbat Turu 35 Euro Sovyet Rusya’nın ihtişamını sergilemek amacıyla tablolar, heykeller ve değişik süslemelerle adeta bir müze görünümünde olan ünlü Moskova Metrosu Dünyanın en güzel metrosu olarak nitelendirilmektedir. Trafiğe kapalı olan Arbat Sokağı Moskovalıların boş zamanlarında gezip dinlendiği yerlerin başında gelir. Sanatçılar değişik eserlerini burada sergilerler. Hediyelik eşyaların satıldığı tezgâhlar ve mağazaları gezebilir, şirin kafelerde yorgunluk atabilirsiniz. Rus edebiyatının Babası sayılan Aleksandr Puşkin ve eşi Natalya’nın bir dönem yaşadıkları ev de Arbat Sokağındadır. Işıklar Altında Moskova Gece Turu 35 Euro ve Işıklar Altında St Petersburg Gece Turu 35 Euro Moskova ve St Petersburg, akşamları bambaşka bir kimliğe bürünür. Özellikle yaz aylarında tam kararmayan hava bu şehirlerin akşamlarına ayrı bir güzellik ve tat katar. Akşam saatlerinde görkemli binalar üzerine yansıyan ışıklarla, şehir adeta bir masal kentine dönüşür. Borodino Panorama Müzesi +Novodevici Turu 45 Euro 1812’de Napolyon’un dev ordusu ile Rusya’ya saldırmasının ardından Borodino’da yapılan kanlı muharebenin tasvir edildiği 360 derecelik devasa tablo görenleri şaşkına çevirmektedir. Dünyanın bu alandaki sayılı müzelerinden biri olan Borodino Panoraması sanat ve tekniğin mükemmel bir bileşimi olarak kabul edilir. Novodeviçi, Rus tarihinde önemli şahsiyetlerin, sanatçıların, bilim ve devlet adamlarının gömüldüğü mezarlıktır. Nazım Hikmet’in mezarı da burada bulunuyor. Kanal Turu İkramlı 45 Euro Kuzeyin Venedik’i diye adlandırılan St. Petersburg 50’ye yakın irili ufaklı ada üzerine kurulmuştur. Bu adaların arasında bulunan kanal ve nehirlerde yapılan tekne turunda bu güzel şehrin bir başka yüzünü Şampanya ve Votkalarınızı yudumlayarak keşfetmenin keyfine varacaksınız. Muhteşem Peterhoff Park ve Sarayı Turu 70 Euro Şehre 30 km uzaklıkta bulunan Baltık Denizi Kıyısındaki Peterhoff’da Çar tarafından inşa edilen yazlık sarayın eşsiz bahçesi, güzelliği ve görkemiyle, 150’yi aşkın altın kaplama fıskiye ve çeşmeleriyle ve muhteşem yazlık sarayı ile ziyaretçileri hayranlık içinde bırakıyor. Park gezisi sonunda Fin Körfezini ve St. Petersburg’un silüetini izleyebilirsiniz. Sibirya ve Kazak Dansları Turu 55 Euro ikramlı Rusya’nın değişik yörelerinden esintiler taşıyan dans, müzik ve renk cümbüşü. 2 saate yakın süren programda Geleneksel Rus müzik ve danslarının yanında Don Kazaklarının gösterisi ayrı bir yer tutuyor. Bale Gösterisi Bale gösteri fiyatları oyun ve salona göre değişken olup bilet alınırken kesinlik kazanır. Ekstra turlar gemi şirketinin organizasyonu olup acentemizin hizmeti Türkçe rehberlikle sınırlıdır MS BUNIN GEMİSİ ÖZELLİKLERİ Teknik Bilgiler Uzunluğu 129,1 m Genişliği 16,7 m Derinliği 2,76 m Yolcu sayısı 200 kişi Gemide Rus mutfağı ve Avrupa mutfağından yemekler sunan bir adet restoran ve üç adet bar Büyük bar, panorama bar ve beer bar, bulunmaktadır. Geminin etrafında yürüyüş imkanı sunan güverteler, hediyelik eşya dükkanı, geniş bir güneşlenme terasına sahip büyük güverte ve sağlık hizmeti de gemide mevcuttur. Gemi tamamen klimalıdır. Alt güverte hariç tüm kabinlerde açılabilen panoramik pencereler bulunmaktadır. Tüm kabinlerde özel duş/WC, mini buzdolabı, klima/ısıtma sistemi, TV, telefon ve radyo mevcuttur. Gemideki Voltaj 220'dir. İLAVE ÜCRETLER Kişi Başı Havalimanı ve Liman vergileri 400 Euro Gemi Personeli Servis Ücreti Gemide nakit olarak ödenmektedir Günlük kişi başı 10€ toplamda kişi başı 60€ gemide nakit olarak ödenmektedir 60 Euro Vize Ücreti 160 Euro İPTAL ŞARTLARI Tur Hareket tarihine; 120 gün – 90 gün arası %20 89 gün – 60 gün arası %40 59 gün – 31 gün arası %60 30 gün – 22 gün arası %90 21 gün ile tur hareket günü arası %100 ceza uygulanır! NOT Yukarıdaki iptal şartları sadece gemi kısmı içindir. Uçak bileti ve vize ücreti kesintileri ayrıca yansıtılacaktır! GEMİ ile İLGİLİ ÖNEMLİ NOTLAR Seyahate ilişkin Gemi Biletleri, uçak biletleri seyahate 48 saat kala misafirlere iletilmektedir. Katılımcılar bu biletleri ve detayında yer alan bilgilendirmeleri okumak ve kontrol etmekle yükümlüdür. Nehir su seviyeleri ve liman şartları değişimi nedeniyle Gemi firması programda değişiklik yapma hakkına sahiptir. Limanlara varış ve hareket saatleri nehir trafiğine göre değişebilir. Tura katılım için acentemiz tarafından bildirilen saatlerde belirtilen havalimanında ya da geminin yanaşacağı limanda hazır bulunmayan, check-in ve boarding işlemlerini zamanında tamamlamayan, check-in ve boarding işlemlerini zamanında tamamlayan ancak uçağa ya da gemiye binemeyen yolcuların seyahati gerçekleştirememelerinden acentemiz sorumlu değildir. Uçağı ya da gemiyi kaçıran yolcuların tura dahil olmaları için gerekli olacak gidiş-dönüş yeni uçak biletleri ya da gemiye ulaşabilecekleri limana ulaşımları ve gidilecek bölgedeki transferlerine dair oluşacak tüm masraflar kendilerine aittir. Gemilerin limandan ayrılış saatleri ile ilgili bilgiler gemi içerisinde anons ya da bilgi panoları ile duyurulmaktadır. Misafirler bu bilgileri takip etmekle yükümlüdür. Gemi kalkışının kaçırılması durumunda gemiye farklı bir limandan binerek seyahate devam etmeleri için ya da seyahati yarıda keserek geri dönüşleri için oluşacak olan tüm masraflar yolcuya aittir. Seyahatin yarıda kesilmesi durumunda tur ücreti iadesi yapılamaz. Yurt dışı gezilerinde seyahatin bitiş tarihinden en az 6 ay süreli ve Yasal olarak geçerli pasaport olması mecburidir. Yolcu pasaportlarının hasar görmemiş/yıpranmamış/yırtılmamış olması boş vize sayfası olması zorunludur. Yolcuların gidilecek ülkelere giriş için gerekli olan yasal yükümlülükleri yerine getirmeleri zorunludur. Bu kurallara uyulmaması durumunda havalimanlarında yolcuların uçuşa alınmaması sonucu doğan zararlardan yolcularımız bizzat sorumludur. Acentemiz, Yolcu ile konsolosluk arasında aracı konumundadır. Konsolosluk gerekli gördüğü durumlarda vize vermeme hakkına sahiptir, Yolcunun vize alamaması ile ilgili olarak acentemizin hiçbir sorumluluğu yoktur. Acentemiz sadece Aracı kurum görevini üstlenmektedir. Şahsi vize başvurularında acentemizin herhangi bir yaptırımı ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Tüketiciler bu şartları kabul ederek tura kayıt yaptırmışlardır. Tura iştirak eden yolcuların, şahsi eşyaları, çantaları, valizleri kendi sorumluluğunda olup, unutulan/kaybolan/çalınan eşyalardan acentemiz sorumlu değildir. Unutulan eşyaların bulunma durumlarında Ülkeye ve/veya kişiye ulaştırılması sırasında yapılan masraflar eşya sahibine aittir. Turun iptali durumunda vize ücreti iade edilmez. Gemide tam pansiyon konaklama birinci gün akşam yemeği ile başlar, son gün kahvaltı ile sona erer. Moskova ve St. Petersburg’da Liman ile şehir merkezi arasındaki mesafe uzak olduğu için zaman kazanmak amacıyla öğle yemekleri gemide olmayıp yemek paketi olarak verilebilir. Rusya’da önceden haber verilmeksizin devlet tarafından müze, ören yerleri ve şehir ana meydan ve arterleri kapatılabilmektedir. Bu durumda planlanmış olan turlarda şehir turu, ekstra tur değişiklik ve iptal hakkı gemi yönetiminin insiyatifindedir. Bu durum önceden öngörülemez. Ekstra tur otobüsleri sadece ekstra tura katılmış misafirler içindir ve turlara katılmayan misafirler bu otobüslerden yararlanamazlar. Moskova ve St. Petersburg'daki turlar ve ekstra turların program ve günleri, müze ve ören yerlerine bağlı olarak değişebilir. Bazı turlar kombine olarak yapılabilir. UÇUŞ ile İLGİLİ ÖNEMLİ NOTLAR Uçaklı programlarımızda acentemiz; havayolu ile yolcu arasında aracı konumunda olup, Lahey Protokolüne tabidir. Uçuş öncesinde saatler değişebilir ve tüm saatlerin hareket tarihlerinden 48 saat önce teyit edilmesi gerekmektedir. Uçağın ineceği şehre göre parkurlarda değişiklikler olabilir. Programlarda havalimanında veya limanlarda acentemiz görevlisi bulunmamakla birlikte turlara katılan kişiler için yapılması gereken Check-in ve boarding işlemleri kişisel işlemler olup, misafir tarafından uçak kalkışı öncesinde havalimanlarında ilgili havayolu kontuarlarında yada on-line olarak havayolu firmalarının internet sitelerinden yapılması zorunludur. Uçuşlarda oluşabilecek son dakika rötarları ve kapı değişiklikleri havaalanlarında sesli anons edilmekte ve alanda ki bilgi panolarında gösterilmektedir. Bu bilgiler yolcularımız tarafından takip edilmelidir. Havalimanı içerisinde bu anons ve panoların takip edilmemesinden doğan uçağa binememe durumlarından acentemiz sorumlu tutulamaz. Havayolu şirketleri tarafından yapılabilecek saat değişiklikleri ve olabilecek rötarlardan acentemiz sorumlu tutulamaz. 28-35dahil hafta arası hamile yolcularımız için “uçak ile seyahatinde sakınca yoktur” ibaresi bulunan uçuştan en geç 7 gün önce alınmış doktor raporu gerekmektedir. 35. Haftadan sonraki hamile yolcular doktor raporu olsa dahi uçuşuna müsaade edilmemektedir. İkiz bebek bekleyen yolcular için bu süre 28 – 32dahil haftadır. Havalimanında talep edilecek özel lift ve tekerlekli sandalye hizmetleri ile ilgili yolcu tarafından havayolu ile irtibata geçilmesi ve talep edilmesi gerekmektedir. Havayolu acenteleri talep anında bu bilgileri sisteme girmekle birlikte olası aksaklıklardan acentemiz sorumlu tutulamaz. Havayolları genel teamülünde bagaj hakki 20kg ile sınırlandırılmaktadır Havayolu şirketine göre bagaj hakları değişiklik gösterebilir. Kabin içine alınan el bagajları ise 8kg ile sınırlıdır. Uluslararası kurallara göre tüm uçuşlarda el bagajında 1 litrelik ağzı kilitli poşet içerisinde her biri en fazla kaplarda sıvı, jel, aerosol taşınabilmektedir. Her yolcu sadece 1 adet poşet taşıyabilir. Yolcuların kişisel sebepleri ile kaçırdığı uçuşlardan, kişisel evrak eksikliği, hataları ya da hukuki problemleri nedeni ile uçuşunu gerçekleştirememesinden acentemiz sorumlu tutulamaz. THY ile İstanbul Havalimanı – Moskova / – İstanbul Havalimanı arası ekonomi sınıfı uçak bileti Bunin gemisinde 6 gece tam pansiyon konaklama Tam pansiyon servis hizmeti gemiye biniş günü Akşam yemeği ile başlayıp, gemiden iniş günü kahvaltı ile son bulmaktadır Moskova’da 1 gece ve St. Petersburg’da 1 gece 4 yıldızlı otelde yarım pansiyon konaklama. Moskova ve St. Petersburg’da yarım günlük panoramik şehir turları Moskova’da Kremlin Turu + 1 Katedral Turu St Petersburg’da Hermitage Müzesi Turu Nehir güzergâhında uğranılan limanlardaki turlar Mandrogi’de piknik yemeği Programda belirtilen havalimanı transferleri Profesyonel Türkçe Tur Liderlik Hizmeti Grup sayısı minimum 20 kişi olması durumda verilecektir Türsab mecburi mesuliyet ve Seyahat Sağlık sigortası 70 yaş ve üzeri %100 surprim uygulanır Sigorta aynı zamanda mesleki zorunluluk sigortası olduğundan iptali mümkün değildir. Gemide valiz taşıma hizmeti Gemide Hoş geldiniz kokteyli ve Kaptanın Gala Yemeği Gemide tüm yemeklerde çay ve kahve servisi Gemideki Konser, gösteriler, kültür dersleri ve etkinlikler Rusça dil dersi, Rus şarkıları dersi, Rus Dansları dersi, Rus mutfağı, Rus Halk sanatları, kostümleri ve ahşap hediyelik eşyaların tarihçe ve yapılışları hakkında bilgi Havalimanı ve Liman vergileri kişi başı 400 Euro Gemi personeli servis ücreti Günlük kişi başı 10 Euro toplamda kişi başı 60 Euro Gemide nakit ödenmektedir Gemide alkollü, alkolsüz içecekler ve kapalı şişe suyu Rusya Vize ücreti 160 Euro Seyahat iptal sigortası Yurt dışı çıkış harcı Ekstra Turlar Nakit Euro şeklinde ödenebilir, kredi kartı geçerli değildir Rusya karanlık kış günlerinden havanın neredeyse hiç kararmadığı beyaz gecelere geçiyor, nehrin iki yakasındaki tablo benzeri görüntüler insana huzur veriyordu Rusya karanlık kış günlerinden havanın neredeyse hiç kararmadığı beyaz gecelere geçiyor, nehrin iki yakasındaki tablo benzeri görüntüler insana huzur veriyordu. Bu hafta sizinle yolculuk sırasında tuttuğum günlüğü paylaşacağım. Moskova?yı daha uzak sanıyordum, değilmiş. Uçakla 135 dakika. İlk gidişimde Rusya, komünistti. Adı bile başkaydı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği. Simdi ise sadece Rusya. O zaman küçük, köhne bir havalanına inmiştim. Şimdi, kocaman, modern bir havaalanı ile karşılaştım. İlk üç günümü Moskova turlarıyla geçirdim. Moskova Üniversitesi, Kızıl Meydan, renkli soğan kubbeleriyle Aziz Vasil Katedrali, Kremlin Sarayı, bir ağacın gölgesinde karısı Vera ile huzur içinde uyuyan koca şair Nazım Hikmet?i ziyaret... Şehirde trafik hep arapsaçı. Nasıl olmasın ki! Dünyada ne kadar araba markası varsa, Moskova yollarında görmek mümkün. En lüks jipler, en lüks binek arabaları. Lüks otomobil galerileri yolun kenarına sıralanmış Porche, Jaguar, Jeep, Mercedes, Cadillac... Onların yanı başında dünyanın en lüks mağazaları yer alıyor. Anlaşılan Rus halkı tabii ki hepsi değil lüksün zirvelerinde dolaşmaya başlamış. Gemi üçüncü gün saat demir aldı, ?Volga Ana? üstündeki yolculuk başladı... Herkesin elinde bir kadeh, rıhtıma veda ediyorlar. Balkonumda içkimi içerek, akıp giden kıyıları seyrediyorum. Ta ki karanlık basıncaya kadar. Beş katlı ince uzun bir gemi bu. Eski Doğu Alman yapımı. Pırıl pırıl boyanmış. Odam ilk gün küçücük göründü gözüme. Karşılıklı iki yatak, arada bir masa var. Bir duvara dolaplar sıralanmış. Gardrop iki gözlü, yeterli büyüklükte. Banyo, tuvalet aynı mekanda. Aradaki perdeyi çekince ön bölüm tuvaletten ayrılıp, duşa kabin oluyor. Su sıcak, tazyikli. Havlular küçük. İki ve üçüncü katlarda iki bar var. Barda internet çekiyor, çıkınca dünyadan kopuyorsunuz. Kokteyl ve içki listesi zengin. Ücretler makul. ÇANI SÜRGÜNE GÖNDERİLEN UGLİÇ Erken uyanıyorum. Pırıl pırıl bir hava var. Volga Ana sakin sakin akıyor. Gemi kendini akıntıya bırakmış gibi. O kadar sessiz gidiyor ki! Nehrin iki yakası da orman. Çoğunlukla kavak ve kızılçam. Zaman zaman mangal sefası yapan grupları görüyorum. Erkeklerin üstleri çıplak. Rus halk danslarını oynuyorlar. Votka şişelerini görebiliyorum ama dolu mu boş mu kestiremiyorum. Bu havada soyunduklarına göre çoğu boşalmıştır, diye düşünüyorum. Volga, Avrupa?nın en uzun nehri. Rusya?nın tam kalbindeki Valday bataklığında, bir akağacın altındaki buz gibi bir pınardan doğup, Hazar Denizi?ne dökülüyor. Kat etiği yol tam 3530 kilometre. Ruslar bu nehre Volga Ana diyor. Bu nehir, efsanelerin, destanların, şarkıların kahramanı, Rus ruhunun ayrılmaz parçası. Volga?da çıt çıkmıyor. Kıyıda, ağaçların arasında büyük villalar görünüyor. Rusların yeni Daçaları lüks ve modern, Amerikan evlerine benziyor. Balık tutanları görüyorum. Ne balığı acaba? Yanlarında şişeleri de var. Sorarsanız onlardan keyiflisi yoktur. Zaten yaşamdan keyif almanın parayla pek alakası yok. Yaşamayı bilmek lazım. İşte kıyıdaki adam. Yudum yudum yaşamın tadını çıkartıyor işte. Öğleden sonra Ugliç şehrine yanaşıyoruz. Kıyıda, soğan kubbeli üç kilise karşılıyor gemiyi. Bu kiliseler çok iyi poz verdikleri için insan fotoğraf çekmeye doyamıyor. Ugliç, sürgüne gönderilen çanı ile meşhur. Çıkan bir isyanı kanlı bir şekilde bastıran Rus Çarı Korkunç İvan?ın subayları, isyancıların toplanmak için çaldıkları çanı da suçlu bulur. Önce çanın tokmağı sökülür, sonra Sibirya?ya sürgün edilir. Rıhtımdan kentin meydanına giden yolun iki yanına, hediyelik eşya satan tezgahlar kurulmuş. İncik, boncuk, keten gömlekler, Matruşkalar, janjanlı şapkalar, daha bir çok ıvır zıvır. Kiliseleri gezip, tekrar gemiye dönüyorum. Hava sıcak, mayısa yakışan bir gün. Gemi gün batarken rıhtımdan ayrılıyor. Yine Volga Ana?nın üstünde akıp gidecek. Bugün garip bir şekilde odamın genişlediğini fark ettim. Sanırım alıştıkça ve yerleştikçe ölçüler büyümeye başlıyor. 16?NCI YÜZYILIN GÜZEL MİMARİSİ Nehirdeki ikinci günümüzde güneşli bir sabaha uyanıyoruz. Program kağıdında yazılana göre 23 derece olacakmış hava sıcaklığı. Erkenden Yaroslavl rıhtımına yanaşıyoruz. Burası Rusya?nın en eski kentiymiş. Kuruluş tarihi 1010. Caddelerin kenarlarına 16 ve 17?nci yüzyılın en güzel mimarı örnekleri sıralanmış. Önce kültür, sonra ticaret merkezi olmuş. İngiliz, Alman, Hollandalı, İspanyollar mallarını buradan teknelere yükleyip, Volga aracılığıyla kıtanın içlerine göndermiş. Rusya?nın ilk tiyatro binasının önünde duraklıyorum. Kapının yanındaki tabelada bir şeyler yazıyor ama tek harfi bile okuyamıyorum. Elimdeki rehber kitapta 1750?de yapıldığı yazıyor. Bu gezideki kadar kiliseyi daha önce görmemiştim. Her yerden rengarenk bir soğan kubbe yükseliyor. Yaroslavl?da tam 77 Ortadoks kilisesi varmış. Bir o kadarı da 1917 Devrimi?nden sonra yıkılmış. Volga?yı bir tepeden seyrediyorum. Yukarıdan bakınca görkemi belli oluyor. Uzaklarda fabrika bacaları yükseliyor. 600 bin nüfuslu bu kentte tam 110 fabrika bulunuyor. Bir alışveriş merkezine giriyorum. İlk gözüme çarpan, çeşit çeşit lahana turşusu. Ağzım sulanıyor. Tatları nasıl acaba? Kasabın dolabı, paçalık domuz ayakları, tavuk kursağı, dil ile dolmuş. Bir tarafa da soslanmış tavuk butları yığılmış. Balıkçılarda taze balık yerine islenmiş balıklar sergileniyor. Havyar da var ama gerçek mi? Ortadaki sebze bölümü daha zengin. Marulların tazeliği görünüşlerinden belli oluyor. Bir şey almadan çıkıyorum. Bir kaç kilise, bir resim sergisi gezdikten sonra Volga?nın kıyısında gemiye doğru yürüyorum. Gençler paten yapıyor. Ne kadar da hızlılar! Düşseler bir yerleri kırılır mutlaka. Nehir üstündeki gemi trafiğine bakılırsa ticaret tüm hızıyla devam ediyor. Gemi öğle üzeri halatları çözüyor. Akıp giden kıyıyı seyrederken ayaklarımın sızladığını fark ediyorum. Volga?yı iki yakadan sıkıştıran uçsuz bucaksız ormanlara dalıp gidiyorum. Huzurlu bir yolculuk. Seyir halindeyken yolcular sıkılmasın diye bir çok etkinlik düzenlenmiş. Ben ?Rus Çay Seremonisi?ne katılıyorum. Çıka çıka karşıma ?semaverde çay nasıl demlenir? kursu çıkıyor. Sallama çaydan başka demleme tekniği bilmeyen yabancılar semaveri ilgiyle izliyor. İki Rus halk şarkısı dinleyip salondan ayrılıyorum. Akşamüstüne doğru Beyaz Göl?e açılıyoruz. Deniz gibi uçsuz, bucaksız. Gölün üstü kıpır kıpır. Rüzgarla birlikte hava da soğuyor. GÖLLER ARASINDA Ertesi sabah gri, soğuk bir havaya uyanıyorum. Canım yürümek istemiyor. Gökyüzünün rengi her şeyin tadını kaçırıyor. Anlaşılan bugün Steinbeck ile başbaşa olacağım. ?Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında? çok keyifli bir kitap. Bitmesin diye cimrice okuyorum. Kahvaltıdan sonra geminin baş aşçısı Korableva Anna ile tanışıyorum. Dört yardımcısıyla üç öğün yolculara yemek yetiştirmek ve beğendirmek için epey çaba harcıyor. Yemeklerin çok lezzetli ğunu söyleyemem. Mönüde Rus mutfağından fazla bir şey yok. Olanlar da epeyce yorumlanmış. Nedenini soruyorum. Gemideki her milletten yolcuya hitap eden mönü hazırlamak zorunda klarını, hangi ülkenin grubu daha kalabalıksa onların mutfağına ağırlık verdiklerini anlatıyor. Göller bölgesinden geçiyoruz. Gölleri, kanallar birbirine bağlamış, birinden çıkıp, diğerine giriyoruz. Bu bölüm nehir gezisi olmaktan çıktı. Yağmur bir boşalıyor, bir duruyor. Gri, soğuk, ıslak bir gün. Gemi öğleye doğru Goritsi?ye yanaşıyor. Otobüslere doluşup, çevre gezisine çıkıyoruz. Köyün evlerinin hemen hepsi tahtadan yapılmış. Kimi sarı, kimi vişne çürüğü, kimi mavi boyalı. Pencerelerin dış yüzeylerini oymalı çerçevelerle süslemişler. Goritsi biter bitmez Kirilov kasabası başlıyor. Ağaçların arasında kaybolmuş bir kasaba. Otobüs, Siverskoye Gölü?nün kıyısındaki Kirilo-Belozersky Manastırı?nın kapısında duruyor. Dünyanın en büyük Ortadoks manastırlarından biriymiş burası. Aldığım bilgiye göre, çevresini saran 5,5 metre yüksekliğindeki kalın duvarın uzunluğu tam 2 kilometre. İçinde büyüklü küçüklü 11 kilise var. Bir kaçına girmekle yetiniyorum. 17?nci yüzyılda iki bin kitabın bulunduğu kütüphaneyi arıyorum ama bulamıyorum. Zamanında Rusya?nın en büyük kütüphanesiymiş. Manastırın mutfağını merak ediyorum ama o da yok. Tabelalardaki tek kelime bile anlaşılmıyor. Etrafta nereye nasıl gideceğimi soracağım kimse yok. Vazgeçip, otobüse dönüyorum. Zaten bacaklarım çoktan isyan bayrağını çekti. Gemi bir kez daha halatlarını çözüp, yoluna devam ediyor. Bu üçüncü nehir gezim. İlkini Ren, ikincisini Nil?de yapmıştım. Etkileyici rotalardı. Bu gezi ise renkli ve huzur dolu. İnternet, telefon bir bağlanıp, bir kesiliyor. İkisinden de vazgeçiyorum. Kuzeye çıktıkça gün uzuyor. Saat hava hâlâ alaca karanlık. Hazirandan temmuz ortasına hiç kararmayacak. Siyah yağmur bulutlarıyla siyah orman arasında aydınlık bir kuşak oluşuyor. Görüntü harika. Zaten bu gezide insan, bir doğa tablosu içinde geziniyormuş gibi hissediyor kendini. Gecenin sessizliğinde duyulan tek ses puhu kuşlarının kesik ötüşleri. Karanlığı daha da esrarengiz kılıyorlar. YAPMA KÖYDE 2651 ÇEŞİT VOTKA Yolculuğun sekizinci, gemideki beşinci ve son günümüz. Gökyüzü pırıl pırıl. Tüm yağmur dün yağıp bitti galiba. Gemi, güneye, Avrupa?nın en büyük gölü Ladoga?ya doğru akıp gidiyor. Nehir ayna gibi, kıyısındaki tüm ağaçları yansıtıyor. Geminin dalgaları nehirin aynalığını bozuyor. Küçük köylerin kıyısından geçiyoruz. İki katlı, ahşap evler rengarenk boyanmış. Her birinin bahçesinde küçük kulübeler var. Ivır zıvırı depolamak için sanırım. Ormanın ortasındaki vişne çürüğü, kirli sarı evler resim gibi görüntüler oluşturuyor. Sokaklarda kimseler görünmüyor. Buralar yazlık köyler galiba. Ev sahipleri henüz kış uykusundan uyanıp da buralara gelememiş. Öğleye doğru Mandrogi adında ?yapma? bir köye yanaşıyoruz. Burası el sanatlarını sergilemek ve turistlere çeşitli atraksiyonlar düzenlemek için sonradan yapılmış bir köy. Aslında hediyelik eşya satan mağazalardan oluşmuş bir alışveriş merkezi. İlgimi bir tek Votka Müzesi çekiyor. Tamı tamına ülkede üretilen 2651 çeşit votka sergileniyor. Şişeleri kadar, duvarlardaki siyah beyaz fotoğraflar da ilginç. Fotoğraf makinesine poz verenlerin hemen hepsinin gözleri kaymış gibi. Bir fotoğrafta Kruşçef, Brejnev ve Fidel Kastro kadeh rıyor. Kastro, genç ve dimdik. Öğle yemeği burada yeniyor. Şaşlık kebabı, haşlanmış patates, lahana salatası, piroşki. Plastik çatal bıçakla etleri kesmek hiç de kolay olmuyor. Gemi rıhtımdan ayrılırken, siyah bulutlar yine koştura koştura geliyordu. St. Petersburg?a kadar artık hiç bir rıhtıma yanaşmayacağız. Programda yazdığına göre günün kokteyli Mohito imiş. Hem de yüzde 20 indirim varmış. Kokteyllerle aram iyi değildir. İçer miyim bilmiyorum. Hele bir vaktikeraat gelsin. Son gece için herkes şık giyinmiş. Gravat takarak işi abartanlar bile var. Kara bulutlar Ladoga Gölü?nde daha da kararıp, fırtınaya dönüşüyor. Gemi hafiften sallanmaya başlıyor. Dalgalar ve bir kaç kadeh votka sonrasında gözlerim kapanıyor. SON GÜN Gemi sabah erkenden St. Petersburg rıhtımına bağlanıyor. Aslında tur devam ediyor. Yolcular üç gün daha gemide kalacak. Yani gündüz St. Petersburg?u keşfedecekler, geceleri ise gemiye, yatmaya gelecekler. Ben ise bir gün kalacağım. Daha önce geldiğim için anılarımı tazelemekle yetineceğim. Sadece Hermitaj Müzesi?ni gezmekle yetiniyorum. Geçen gelişimde girmediğim galerilerde dolaşıyorum. Başında Moskova, sonunda St. Petersburg. Arada ise sakin bir yolculuk, doğanın en güzel görüntüleri, insanı düşlere sürükleyen köyler. Volga üstünde yaptığım yolculuğu sanırım uzun süre unutmayacağım. Bu yolculuk Cruisera ve Vodohod Cruise?un sponsorluğuyla yapılmıştır Oyun Adası?nın 22 soğan kubbeli ahşap kilisesi çivisiz yapılmış Gemideki dördüncü günümde martı çığlıklarıyla uyanıyorum. Anlamını öğrendim artık. Bir kanal bağlantısına geldik... Martılar güvercinden biraz hallice, vücutları beyaz, kafaları siyah. Çok yaygara ediyorlar. Dertleri havuza dolan veya boşalan sudan balık çalabilmek. Güvertede benimle birlikte nehiri seyreden Rus yolcu, Volga?nın üç ay donduğunu, o zaman karayolu olarak kullanıldığını söylüyor. Düşünüyorum da o yoldan gitmeye cesaret edemezdim. Kıyılarda tomruk yığınları yükseliyor. Beyazlar kavak, koyu renkte olanlar kızıl çam. O kadar çok tomruk var ki tüm dünyaya yeter sanki. Nehir bir süre sonra Avrupa?nın ikinci büyük gölü Onega?ya açılıyor. Programa bakılırsa akşama kadar gölde gideceğiz. Kısa bir süre Rus tombalası oyununa katılıyorum. Gürültüden çekilen numaraları takip edemiyorum. Sıkılıp, çıkıyorum. Bir köşeye çekilip, John Steinbeck ile başbaşa kalıyorum. Ustanın felsefesi hiç de yabancı değil bana ?İki üç gıdım fazla yaşayacağım diye deliliğimi, serseriliğimi teslim etmek istemiyorum.? Gölün en tepesine çıkıyor gemi. Bu bölgede irili ufaklı tam 5 bin ada varmış. Bazıları çok küçük. Kiminin üstünde bir iki ağaç, kiminin üstünde bir tutam ot var. Kimisinde ise üç beş tahta evden oluşan küçük köyler görünüyor. Yalnızlığın fotoğrafını çek deseler bu köyleri çekerim. Gemi bunların en büyüğüne yanaşıyor. Kaptanın anosundan öğrendiğime göre Kizhi Adası, yedi kilometre uzunluğunda ve 500 metre genişliğinde. Adının anlamı ?Oyun Adası?. Paganlar, oyun şeklindeki dini ayinlerini burada yaptıkları için bu adı yakıştırmışlar. Adada yaşayan yok ama Rusya?nın en çok turist çeken köşesi. Bunun i adanın üstündeki ahşap kilise. 1714?te yapılan kilisenin tam 22 soğan kulesi var. Özelliği her milimetre karesinin ahşaptan yapılması. Koca kilisede, yanındaki küçük şapelde, dev çan kilisesinde tek çivi kullanılmamış. Kulelerin kaplaması bile tahtadan. Çam keresteleri, oyulmuş, kanallar açılmış, birbirine sıkısıkıya geçirilmiş. Ne zamk ne çivi. Hiç bir birleştirici kullanılmamış. Sadece iki kereste arasına nemi engellemesi, kütükleri sıkıştırması ve hava akımını sağlaması için çuval benzeri lifli bir madde konmuş. Kilisenin önünden bir türlü ayrılamıyorum. Bu usta marangozu çalışırken hayal etmeye çalışıyorum ama beceremiyorum. Bu ağır kütükleri vinçlerin bulunmadığı o devirlerde, üst katlarda birbirine nasıl monte etmişti acaba? Kiliseye baktıkça bir sürü soru daha beyinime üşüşüyortü ama yanıtları yok. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor. Aldırmıyorum. Cennette ne kadar çok kalırsam kardır. Gemi rıhtımdan ayrılırken Kizhi?ye son kez bakıyorum. Yanıma üç tane kuzgun konuyor. İnsana alışıklar galiba. Elimi uzatıyorum kaçmıyorlar. Gemi, burnunu tekrar gölün güneyine doğru çeviriyor. Gece Çingene müziği konseri var. O saate kadar halim kalır mı bilmiyorum. Yağmurla birlikte gölün üstüne sis oturmaya başlıyor. Hayal perdesi gibi. Sanki arka tarafta bir başka dünya var. Masalsı, büyüleyici görüntüler oluşuyor Onega?da. Mehmet YAŞİN Kanal, göl ve nehirlerle oluşan turda Rusya’yı tanımanın en ideal yolu olan Çar suyolları kullanılıyor. Tur sırasında gezginler, tarihsel öneme sahip yerleri ziyaret ederken, Rusların inançları ve gelenekleri hakkında da birçok bilgiye sahip Nazım Hikmet Anıt Mezarı, Yaroslavl, St. Petersburg’da Peter ve Paul Katedrali, Peterhof Sarayı, Hermitage Müzesi tur kapsamında görülecek yerlerden bazıları. Gemideki eğlenceler arasında ise hoş geldin kokteyli ve Kaptan’ın veda gecesi yemeğinin yanı sıra Rus dili, şarkıları, dansları dersleri, Rus el sanatları tanıtımı ve Kaptan köşkü turu gibi etkinlikler bulunuyor.

volga beyaz geceler cruise yolculuğu