⛱️ Lana Del Rey Şarkı Çevirileri

Umarımhoşunuza gider. İyi seyirler..Şarkı sözleri;[Verse 1]There's somethin' in the wind, I can feel it blowin' inIt's comin' in softly on the wings of a bo Summers in the air and baby, heaven’s in your eyes. – Yaz havada ve bebeğim, cennet gözlerinde. I’m your national anthem. – Ben senin milli marşınım. Money is the reason we exist. – Var olmamızın sebebi para. Everybody knows it, it’s a fact (kiss, kiss) – Herkes bunu biliyor, bu bir gerçek (öp, öp) I sing the national TheWeeknd (Official Audio) Lana Del Rey'in Yeni şarkısı Lust For Life İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda. Lust For Life. Hayat Arzusu. Climb up the H of the Hollywood sign, yeah. Hollywood tabelasının H'sine tırman, evet. In these stolen moments. Bu çalınan anlarda. The world is mine. Ride(Lana Del Rey şarkısı) " Ride " Amerikan şarkıcı ve söz yazarı Lana Del Rey 'in üçüncü extended play (EP) albümü Paradise 'tan (2012) bir şarkı. Del Rey ve Justin Parker tarafından yazıldı, yapımcılığını Rick Rubin üstlendi ve Interscope Records tarafından 25 Eylül 2012'de EP'nin ilk single'ı ve Born to Die LanaDel Rey, 2012 çıkışlı 'Born To Die'ın ardından bir dizi başarılı albüm çıkaran Amerikalı şarkıcı söz yazarıdır. LanaDel Rey Back To The Basics şarkı çeviri Türkçe sözleri Şarkıcı Adı: Lana Del Rey Şarkı Adı: Back To The Basics Back To The Basics Esaslara geri dönelim Baby we could go, Back to the basics. Trailer park love, Wearing them ASICS, And gold. Bebeğim gidebiliriz Esaslara geri dönebiliriz Karavan parkı aşkı, Onlara ASICS Çevirileri daha rahat takip etmeniz için tüm ”Lana Del Ray a.k.a. Lizzy Grant” çevrilerini alt yazılı olarak youtube’a ekledim. Buradan bakmak istediğiniz şarkıyı bulabilirsiniz. Üsteki video da Türkçe alt yazılı. 9D31szF. [Bölüm 1]Sanırım ona ders kitabı diyebilirsinGeri istediğim baba için bakıyonıyordumVe onu Brentwood'da bulduğumu sandımKolaylıkla arkamda olacak olman münasip gözüktü[Ön Nakarat]Ve sonra onun meselesi vardıKendimi ya da sahip olduğum hayatı sevmedim bileVe sen orada parlayan yıldızlarla birlikteydinAçık kollarla mavi duruyorumZaten tanıdığım çoğu arkadaşımın zararına dokundun[Nakarat]Bir Thunderbird'in var, babamda da vardıTarihi yeniden yazalım, bu dansı seninle yapacağımBiliyorsun ben o kız değilim, asla olmayacağımı da biliyorsunBelki sadece farklı olmamız beni özgür bırakırVe oradaydık, The Old Man River'ın kenarındaki kalabalığın içinde "Siyahilerin Yaşamları da Değerlidir" diye bağırıyordukKim olduğumu gördüğünü gördümTanrım, keşke babamla olsaydımTüm ihtişamın içinde bizi görebilirdiOnun için istеyemeyecеğim her şeyOnlar için bağırdım, oh, oh, ohVe onlar için bağırdım, ah[Bölüm 2]Bu dansı tekrar edebilir miydik?Sence sarışın olursam eski aşkımızı geri alabilir miyiz?Sanırım bu gerçekten sonBu yıldan önce hiç kıskanç hissetmedim ama şimdi kıskancım[Ön Nakarat]İnsanlar birbirimize çok fazla benzediğimizi söylüyorAma belki, sonunda, bu her şeyi düzeltirBütün bu uykusuz gecelerin sonundaTanıştığım diğer erkekler doğru hissettirdiSana gülümser ve bıçağı saplarArkandanSonunda seninle tanıştım bu yüzden sebebini merak etmiyorum[Nakarat]Bir Thunderbird'in var, babamda da vardıTarihi yeniden yazalım, bu dansı seninle yapacağımBiliyorsun ben o kız değilim, asla olmayacağımı da biliyorsunBelki sadece farklı olmamız beni rahat bırakırVe oradaydık, The Old Man River'ın kenarındaki kalabalığın içinde "Siyahilerin Yaşamları da Değerlidir" diye bağırıyordukKim olduğumu gördüğünü gördümTanrım, keşke babamla olsaydımTüm ihtişamın içinde bizi görebiliyorduOnun için isteyemeyeceğim her şeyOnlar için bağırdım, Oh-oh-ohVe onlar için bağırdım, ah-ah[Çıkış]The Old Man nehri akmaya devam ediyorOnunla ya da onsuzThe Old Man nehri akmaya devam ediyorOnsuz, ah, benim ihtiyar adamımThe Old Man nehri akmaya devam ediyor, ah Money is the anthem - Para marşıdır Of success - Başarının So before we go out - O yüzden biz çıkmadan önce What's your address? - Senin adresin nedir? I'm your National Anthem - Ben senin milli marşınım God, you're so handsome - Tanrım, çok yakışıklısın Take me to the Hamptons - Beni Hamptons'a götür Bacardi [?] - Bacardi He loves to romance them - O aşkı sever Reckless abandon - Umursamaz terkedilmiş olan Holdin' me for ransom - Beni fidye karşılığı tutuyor Upper echelon - Üst kademe He says to "be cool" but - "Havalı ol" diyor ama I don't know how yet - Ama nasıl olacağımı daha bilmiyorum Wind in my hair - Rüzgar saçımda Hand on the back of my neck - Eli boynumun arkasında I said, "Can we party later on?" - "Sonra parti yapabilir miyiz?" dedim He said, "Yes, yes" - O "evet, evet" dedi Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Ooh, yeah, baby, bow down - Ooh, evet, bebeğim, boyun eğ Making me so wow, wow - Beni çok şaşırtıyorsun, şaşırtıyorsun Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Sugar, sugar, how now - Tatlım, tatlım, şimdi nasıl Take your body down town - Vücudunu şehir merkezine götür Red, white, blue's in the skies - Kırmızı, beyaz, mavi gökyüzünde Summer's in the air and - Yaz havada ve Baby, heaven's in your eyes - Bebeğim, cennet senin gözlerinde I'm your National Anthem - Ben senin milli marşınım Money is the reason - Para sebebidir We exist - Bizim var olmamızın Everybody knows it, it's a fact - Bunu herkes bilir, bu bir gerçek Kiss, kiss - Öpücük, öpücük I sing the National Anthem - Milli marşı söylüyorum While I'm standing over your body - Senin vücudunun üstünde dururken Hold you like a python - Piton gibi tutuyorum seni And you can't keep your hands off me - Ve sen ellerini benden çekemiyorsun Or your pants on - Veya pantolonlarını See what you've done to me - Bana ne yaptığını görüyor musun? Give me Chevron - Chevron'u bana ver You said to "be cool" but - Bana "havalı ol" dedin ama I'm already coolest - Zaten öyleyim You said to "get real" - Dedinki "gerçekçi ol" Don't you know who you're dealing with? - Kimle uğraştığını bilmiyor musun sen? Um, do you think you'll buy me lots of diamonds? - Um, bana bir sürü elmas alabileceğini düşünüyor musun? Yes, also a gun - Evet, ayrıca bir silah Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Ooh, yeah, baby, bow down - Ooh, evet, bebeğim, boyun eğ Making me so wow, wow - Beni çok şaşırtıyorsun, şaşırtıyorsun Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Sugar, sugar, how now - Tatlım, tatlım, şimdi nasıl Take your body down town - Vücudunu şehir merkezine götür Red, white, blue's in the skies - Kırmızı, beyaz, mavi gökyüzünde Summer's in the air and - Yaz havada ve Baby, heaven's in your eyes - Bebeğim, cennet senin gözlerinde It's a love story for the new age - Bu yeni çağ için bir aşk hikayesi For the six page - Altı sayfalık Want a quick sick rampage? - Hızlı bir tantana yaratmak ister misin Wining and dining - Yemek yiyoruz ve yiyoruz Drinking and driving - İçiyoruz ve sürüyoruz Excessive buying - Ölçüsüz alışveriş Overdosin', dyin- Aşırı dozdayız, ölüyoruz On our drugs and our love - Uyuşturucularımızda ve aşkımızda and our dreams and our rage - Ve rüyalarımızda ve öfkemizde Blurring the lines between real and the fake - Gerçeklik ve sahtelik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyoruz Love again, lonely - Yeniden sev, yalnızlık I need somebody to hold me - Bana sarılacak birine ihtiyacım var We will do very well - Biz çok iyi yapacağız I can tell, I can tell - Söyleyebilirim, söyleyebilirim Keep my safe in his bell tower, hotel - Beni güvende tutuyor çan kulesinde, otelinde Money is the anthem of success - Para başarının marşıdır So put on mascara, and your party dress - O yüzden maskaranı sür, ve parti elbiseni giy I'm your National Anthem - Ben senin milli marşınım Boy, put your hands up - Oğlum, ellerini yukarı kaldır Give me a standing ovation - Bana bir ayakta alkış yağmuru ver Boy, you is landin- Oğlum, sen iniş yapıyorsun Babe, in the land of - Bebeğim, adasına Sweetness and Angel - Tatlılığın ve Meleğin Queen of Saigon - Saigon kraliçesi Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Ooh, yeah, baby, bow down - Ooh, evet, bebeğim, boyun eğ Making me so wow, wow - Beni çok şaşırtıyorsun, şaşırtıyorsun Tell me I'm your National Anthem - Bana senin milli marşın olduğumu söyle Sugar, sugar, how now - Tatlım, tatlım, şimdi nasıl Take your body down town - Vücudunu şehir merkezine götür Red, white, blue's in the skies - Kırmızı, beyaz, mavi gökyüzünde Summer's in the air and - Yaz havada ve Baby, heaven's in your eyes - Bebeğim, cennet senin gözlerinde I'm your National Anthem - Ben senin milli marşınım Money is the anthem - Para başarının marşıdır God, you're so handsome - Tanrım çok yakışıklısın Money is the anthem - Para marşıdır Of success - Başarının You roll like thunder when you come crashin’ in– İçeri girince gök gürültüsü gibi ain’t been the same since you left with all your friends– Tüm arkadaşlarınla gittiğinden beri şehir eskisi gibi roll like thunder when you come crashing in– İçeri girerken gök gürültüsü gibi in the wind, that’s why you’re visiting– Rüzgarda yarışmalar, bu yüzden ziyaret act like fucking Mr. Brightside when you’re with all your friends– Bütün arkadaşlarınla birlikteyken Bay Brightside gibi I know what you’re like when the party ends– Ama parti bittiğinde nasıl biri olduğunu do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, roll like thunder, pourin’ all your drinks– Gök gürültüsü gibi yuvarlanıyorsun, tüm içkilerini döküyorsunThe party’s lit and you, my friend, half-cut when it begins– Parti aydınlandı ve sen, dostum, başladığında yarı yarıya roll like thunder, you’re tryna catch that wind– Gök gürültüsü gibi yuvarlanırsan, o rüzgarı yakalamaya lightning in the bottle, that moonbeam in your hand– Şişedeki şimşek, elindeki ay ışığıAnd you try to see the bright side when each new day begins– Ve her yeni gün başladığında parlak tarafı görmeye çalışıyorsunBut you’re not satisfied at the rainbow’s end– Ama gökkuşağının sonundan memnun do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, don’t wanna wait– Beklemek istemiyorum Just do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, bekleme.Cause if you’re on fire, you’re on fire Just do it– Çünkü eğer yanıyorsan, yanıyorsun Sadece yapJust keep burnin’, ’til rain Just do it, don’t wait– Sadece yanmaya devam et, yağmur yağana kadar Sadece yap, beklemeBaby, keep me ablaze– Bebeğim, beni alevlendirHoney, if you’re on fire, you’re on fire Just do it– Tatlım, eğer yanıyorsan, yanıyorsun Sadece yapJust keep burning, keep me alive Just do it, don’t wait– Sadece yanmaya devam et, beni hayatta tut Sadece yap, beklemeSpare your blade– Bıçağını do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, hello just means goodbye then, honey, better walk away– Merhaba demek veda demekse, tatlım, gitsen iyi do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, hello just means goodbye then, baby, better walk away– Eğer merhaba sadece elveda demekse, o zaman bebeğim, gitsen iyi olurJust do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, bekleme.Cause I don’t wanna wait– Çünkü beklemek do it– Yap onuJust do it, don’t wait– Sadece yap, bekleme.Just do it– Sadece yapJust do it, don’t wait– Sadece yap, beklemeIf you’re on fire, you’re on fire– Eğer yanıyorsan, yanıyorsun should just keep burning Just do it– Sadece yanmaya devam etmelisin Sadece yapJust do it, don’t wait– Sadece yap, beklemeJust do it– Sadece yapJust do it, don’t wait– Sadece yap, bekleme Russia is waging a disgraceful war on Ukraine. Stand With Ukraine! Sanatçı Lana Del Rey Şarkı Dark Paradise • Albüm Born to Die 2012 Çeviriler Almanca, Arapça ✕ Korece çevirisiKorece/İngilizce A A 검은 천국 내 친구들은 모두 내가 털고 일어서야한다고 말하지 나는 지금 바다에 누워 너의 노래를 부르고 있어 아, 넌 그렇게 노래불렀지 영원히 널 사랑한다고 해서 잘못될 건 없어 비록 네가 여기 없지만 난 미련을 버리지 않을 거야 아, 우린 그렇게 놀았던 거야네 얼굴이 자꾸 생각나 노래가락처럼 내 머리를 떠나지 않아 너의 영혼은 나를 따라다니며 말하지 모든 게 잘 될 거야 하지만 난 죽었으면 좋겠어내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어 네가 저 세상에서 날 기다리고 있지 않을까봐 겁나 내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어 네가 저 세상에서 날 기다리고 있지 않을까봐 겁나내 친구들은 모두 내가 어쩜 그리 강하게 잘 버티느냐고 물어 나는 너희도 진정한 사랑을 만나면 그 사랑은 계속 살아있을 거라고 말하지 아 그래서 난 여기 버티고 있는 거야네 얼굴이 자꾸 생각나 노래가락처럼 내 머리를 떠나지 않아 너의 영혼은 나를 따라다니며 말하지 모든 게 잘 될 거야 하지만 난 죽었으면 좋겠어내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어 네가 저 세상에서 날 기다리고 있지 않을까봐 겁나 내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어하지만 네가 없다면, 오늘 밤 내 꿈 속을 빼고는 오오오 하하하 나는 오늘 밤 꿈에서 깨어나고 싶지 않아 오오오 하하하 나는 오늘 밤 꿈에서 깨어나고 싶지 않아안도감이 없을 때 나는 너를 자는 중에 만나 사람들은 날 재촉하지만 나는 네가 날 만지는 걸 느낄 수 있어 자유로움이 없을 때 나는 너를 꿈 속에서 느껴 다 잘 될 거라고 말하는 너를내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어 네가 저 세상에서 날 기다리고 있지 않을까봐 겁나 내 눈을 감을 때마다 마치 검은 천국에 있는 것 같아 아무도 너같은 사람은 없어하지만 네가 없다면, 오늘 밤 내 꿈 속을 빼고는 오오오 하하하 나는 오늘 밤 꿈에서 깨어나고 싶지 않아 오오오 하하하 나는 오늘 밤 꿈에서 깨어나고 싶지 않아 İngilizce İngilizceİngilizce Dark Paradise ✕ Yeni çeviri ekle Yeni istek ekle "Dark Paradise" çevirileri "Dark Paradise" içeren koleksiyonlar Music Tales Read about music throughout history [ Sanırım buna klişe bir örnek diyebilirdin Geri istediğim babamı arıyordum Ve onu Brentwood'da buldum sandım Sadece sırtımı kollaman uygun şey olarak gözüküyordu[Nakarat Öncesi] Ve sonra onun sorunları ortaya çıktı Kendimi sevmedim bile ya da yaşadığım hayatı Ve sen parlayan yıldızlarla belirdin Açık kollarla hüzünlü duruyordun Zarara dokundun, çoğu arkadaşımın çoktan yaptığı gibi[Nakarat] Bir Thunderbird'ün var, benim babamın da vardı bir tane Hadi tarihi tekrar yazalım, bu dansı sana yapacağım O kız değilim biliyorsun, hiç bir zaman da olmayacağım Belki de farklılıklarımız beni özgür kılar Ve orada kalabalıkta "Siyah Hayatlar Önemlidir" diye bağırıyorduk Old Man River kıyısında, ve benim kim olduğumu gördüğünü gördüm Tanrım, keşke babamın yanında olsaydım, bütün ihtişamımızı görseydi Onun için isteyemeyeceğim onca şey Onlar için haykırdım, oh, oh, oh Ve onlar için haykırdım, ah[ Bu dansı tekrar yapabilir miyiz? Eğer saçımı sarıya boyarsam eski aşkımıza kavuşabilecek miyiz? Sanırım gerçekten sona geldik Bu seneden önce hiç kıskanmamıştım ama şimdi kıskanıyorum[Nakarat Öncesi] İnsanlar çok benzer olduğumuzu söylüyor Ama belki, sonunda bu, gerçek kılacak Bütün bu uykusuz gecelerin sonunda Tanıştığım ve doğru hissettiren diğer erkekler Sana gülümseyip bir bıçak saplayabilir Arkandan Sonunda, seninle tanıştım yani artık neden diye merak etmiyorum.[Nakarat] Bir Thunderbird'ün var, benim babamın da vardı bir tane Hadi tarihi tekrar yazalım, bu dansı sana yapacağım O kız değilim biliyorsun, hiç bir zaman da olmayacağım Belki de farklılıklarımız beni özgür kılar Ve orada kalabalıkta "Siyah Hayatlar Önemlidir" diye bağırıyorduk Açık bir nehir gibi, ve benim kim olduğumu gördüğünü gördüm Tanrım, keşke babamın yanında olsaydım, bütün ihtişamımızı görseydi Onun için isteyemeyeceğim onca şey Onlar için haykırdım, oh, oh, oh Ve onlar için haykırdım, ah[Bitiş] Old Man River akmaya devam ediyor Onunla veya onsuz Old Man River akmaya devam ediyor Onsuz, ah benim yaşlı adamın Old Man River akmaya devam ediyor, oh

lana del rey şarkı çevirileri