🐵 Iş Yerinde Motivasyonu Düşüren Etkenler
İlkyardımEğitimi İlkyardım, herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.
KONUŞMAMIZLAZIM: İş Hayatında Gaslighting! Çoğumuz hayatımızın bir evresinde muhakkak maruz kalmışızdır. — Hani şu insanı kendi değerinden şüpheye düşüren, akıl sağlığını sorgulamasına sebep olan, küçülten, içe döndüren, sessizleştiren psikolojik şiddet türüne; yani Gaslighting’e.
Motivasyonsürecinde, içten motive olan kişi hedefini belirler, o hedeflere ulaşmak ve düşüncesini gerçekleştirmek için harekete geçer; yani, eyleme dönüştürür. Bu süreci üç aşamaya ayırmışlardır: 1. Davranışı tetikler ve birey kendisine hedefler koyar.
11.659. İş motivasyonu – İş Yerinde Kendinizi Nasıl Motive Etmelisiniz? Pazartesi günlerinin iş motivasyonu için iyi bir gün olmadığı söylenir. Pazartesi günlerini kimse sevmez. Haftanın ilk mesai günü olması, hafta sonunda dinlenmiş vücudu harekete geçirmek için sabahın erken saatlerinde yola düşüp, trafik çilesi
Bakanlığa bildirim. MADDE 15 – (1) İşverenler, aşağıdaki biyolojik etkenlerin ilk kez kullanımında çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne ön bildirimde bulunur: a) Grup 2 biyolojik etkenler. b) Grup 3 biyolojik etkenler. c) Grup 4 biyolojik etkenler. (2) Bu bildirim işin başlamasından en az otuz gün önce yapılır.
Başlangıçtaiş yerinde var olan rekabetten kaynaklanan psikolojik baskılarla ortaya çıktığı düşünülen, ancak varlığı ve boyutunun önemi daha önce fark edilmeyen ve özellikle istifa ederek iş yerlerinden ayrılan çalışanlar arasında sık görülen bu olguya, “mobbing” adı verilmektedir (Tınaz, 2006: 7).
Aşağıdakilerden hangisi motivasyonu düşüren etkenlerdendir? Motivasyonu bozan etkenler nelerdir? 1. İç Etkenler Çalışma isteksizliği Endişeye kapılmak Kendine güvenmeme Başaracağına inanmama ve ümitsizlik Bunun için; Kendinizi tanıyın, geçmişteki başarılarınızı düşünün.
AsbgP. İşyerinde Personel Verimliliğini Arttırma Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danışmanlık olarak bu hafta sizlerle işyerlerinde verimlilik ve personeller ile yönetim üzerindeki etkisi konularını ele alacağız. 2020 yılının başından beri tüm dünyanın uğraştığı ve bir türlü etkisinin azalmadığı COVİD-19 salgınıyla birlikte irili ufaklı yüzbinlerce işletme faaliyetlerini durdurmuş ve dünya ekonomisi çöküşe geçmiştir. Bu nedenle yaptığı işlerle ekonominin çarklarını döndürmeye devam eden işletmeler ve çalışanları yavaş yavaş işlerine tekrar konsantre olmaya başlamaktadır. Bekledikçe bir şeylerin değişmeyeceğini, firmalarının ham para hem de müşteri kaybettiğini gördükçe tekrar eskisi gibi çalışmanın yollarını aramaya başlamışlardır. İşte bu noktada kurumsal olan veya kurumsal davranan ve 10 çalışan veya daha fazla personeli olan firmalarda personellerini eskisi gibi verimli bir şekilde çalıştırma dönemi yavaş yavaş başlamaktadır. Her ne kadar yaptığı içi bilseler de bir türlü adapte olamayan personeller, işlerine bir türlü konsantre olamayan patronlar veya yöneticiler, davranış şekilleri değişen müşteri gurupları arasında bizler de Çukurova Marka Patent Kalite Yönetim ve Danışmanlık olarak işyerinde personel verimliliğini arttırmayla alakalı bir takım edindiğimiz tecrübeleri aktarmak istedik. İşyerinde verimliliğin artırılabilmesi için öncelikle verimliliği etkileyen faktörlerin tanımlanması gerekiyor. Finansal açıdan bakıldığında işyerinde çalışanların verimliliğini olumsuz etkileyen her türlü kayıp işverene zarar olarak dönüyor. İşyerinde verimliği etkileyen başlıca faktörler şöyle sıralanabilir Çalışma alanının fiziki koşulları havalandırma, aydınlatma, ses ve gürültü yalıtımı vb. İşyerindeki kurum içi ilişkiler Üretim faktörleri Çalışanların özellikleri ve motivasyonları İş gücü verimliliği Teknolojik olanakların kullanımı Emek-ücret dengesi Çalışanların zamanını iyi kullanması Bir kişinin bir işteki verim gücü demek olan performans, bugünün iş dünyasında çalışanların performansını yüksek tutan bir şirket, aynı zamanda iyi yönetilen bir şirket demek. Çünkü ancak bunu başarabilen şirketler, rekabette öne çıkabiliyor ve maliyetleri aşağı çekebiliyor. Hepimiz kişisel nedenlerle ya da bizim dışımızdaki koşullar nedeniyle performansımızda zaman zaman düşüşler yaşarız. Her zaman büyük bir süratle ve sonuca odaklı şekilde tamamladığımız işleri eskisi gibi yapamaz hale geliriz. Ancak nedenleri ne olursa olsun kişinin kendi performans grafiğini yönetebilmesi mümkün. Uzmanlara göre verimliliğinizin düştüğünü belirlediğiniz dönemlerde uygulamaya başladığınız reçetelerle süreci tersine en başta performansınızın düşüşüne neden olan sorunların temeline inmeniz ve öncelikli hedefinizin ne olduğunu belirlemeniz gerekiyor. Tavsiye edilen şekilde fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal bakımınızı yapmanın yanı sıra orta ve uzun vadeli hedeflerinizi yeniden gözden geçirmek sizi yeniden iş hayatına döndürebilir. Uzmanlar bir kişinin performans seyrindeki değişiklikleri iki türlü etkene bağlıyor Çalışan kişinin kendisiyle ilgili durumları içeren iç etkenler. Çalışma koşullarının ve şirket içi organizasyonun kişi üzerindeki etkilerini içeren dış etkenler… VERİMLİ BİR İŞ HAYATI İÇİN İZLENECEK YOLLAR Verimli çalışmak fazla mesai yapmakla karıştırılmamalı. Tam tersi daha az, keyifli ve tatmin edici çalışabilmelisiniz. Verimli olmak ise birkaç unsurun zincirleme olarak uygulanması ile gerçekleşir Amaç ve hedefler saptanmalı ve özümsenmeli Kurumun varmak istediği noktayı ve kısa dönemli hedeflerini net olarak saptamış ve çalışanların da bunları anlamış olması gerekir. Sistem ve prosedürler oturtulmalı Aşırı kuralcılığa kaçılmamalı. Sistem adil olmalı. Kişilerin yetenek ve becerilerini göstermelerine olanak sağlanmalı. Kariyer olanakları kişilerle birlikte düşünülmeli. Doğru insanlar doğru işlerde çalışmalı Her işe en uygun insanlar seçilmeli. Birçok insan yanlış işte olduğu için verimlerinin düşük olduğunun farkına dahi varamıyorlar. Doğru ve yeterli eğitim ve motivasyon sağlanmalı Motivasyon maddi ve manevi düşünülmeli. Yönetim ve koordinasyon iyi olmalı Yöneticiler çalışanlarının başarıları için çalıştıkları takdirde başarılı olacaklarını anlamalı. Yeterli geri besleme sürekli sağlanmalı, dolayısıyla çalışanlar neyi iyi yaptıklarını ve neyi daha iyi yapabileceklerini sürekli bilir olmalılar. Doğrular yanlışlardan daha çok görülmeli. Böyle bir organizasyona iyi bir lider gerekir Çalışanlarda güven uyandıran ve aidiyet hissini pekiştiren bir liderlik yukarıda sayılan unsurların yerinde ve zamanında uygulanmasını, hedeflere varılmasını ve yapılan işte başarı hissini tatmasını sağlar. VERİMLİ ÇALIŞMANIZI SAĞLAYACAK 14 SORU Verimlilik işveren ve çalışanın etkileşiminin sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sonucu irdelerken öncelikle verimliliğin değişkenlerine bakmak gerekir. Verimlilikten bahsedebilmek için öncelikle kişisel mecidiyeköy escort bayan hedeflerimizin belirgin ve net olması gereklidir. Bu hedefe ulaşırken de kişisel farkındalığımızı yaratmamız için aşağıdaki sorulara cevaplar vermeniz, zihnimizde yeni pencereler açacaktır. Ana hedefim nedir ve buna ulaşmak için gereken şeyleri yapıyor muyum? Bununla ilgili bir eylem ve zaman planım var mı? Verimliliğim yaptığım işe göre farklılık gösteriyor mu? Hangi durumlarda verimliliğim yüksek/düşük? Verimliliğimi düşüren/yükselten etkenlerin ne kadarı bana ne kadarı dış etkenlere bağlı? Kişisel değerlerim neler ve bunun ne kadarını iş yerimde bulabiliyorum? Görevlerimi başarmakla ilgili kişisel inancım ne durumda Görevlerim için gerekli yetkinliklerim yeterli düzeyde mi? Bütün kaynaklarımı kullanıyor muyum? Güçlü ve gelişmeye açık yönlerim neler? Bunlar için ne yapıyorum? İşleri erteleme eğilimim var mı? Varsa ne tip işleri? Yeterince etkin geribildirim alabiliyor muyum. Alamıyorsam sebebini araştırıyor muyum ? Ne kadar çözümü ben üretiyorum, ne kadar çözümü karşımdan bekliyorum? Tepkisel davranışlarım neler? Tepkim yerine çözüme odaklansam hayatım nasıl değişir? YÖNETİM SORUNLARI ÇALIŞANI ETKİLİYOR… Yönetim alanında geliştirilen yeni strateji, yöntem ve teknikleri dikkate almayan işletmeler, değişimin hızlı bir şekilde yaşandığı iş dünyasında, varlıklarını sürdürmelerinin de ötesinde, piyasadan yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Hizmet sektöründe faaliyette bulunan işletmeler açısından bu durum daha da önem kazanmaktadır. Çünkü işlerinin büyük bir bölümünün insan emeğine dayandığı hizmet işletmeleri, esasında çalışanı ve nihayetinde insanı temel alarak geliştirilen yönetim yaklaşımlarından, fazlasıyla yararlanmak durumundadırlar. İşlerinin gerçek sahibi oldukları ve çıkan sorunları da, kendilerinin çözebilecekleri anlayışına ve yetkinliğine sahip kılmak, yine işletmelerin izledikleri yönetimde yapılan sarıyer escort bayan yanlışlardan biridir. Personelin çözüm üretmesinin önüne geçilmiş olup personel kolaya alıştırılmış olur ve en ufak sorunlarda çözüm aramak yerine işin kolayına kaçarak top yöneticiye atılır. Bu yapılan en büyük yanlışlardan biridir. Çalışanlar, tarafından ücretlerin düşüklüğü en sık gösterilen ayrılma sebebi olarak karşımıza çıkmakla birlikte, araştırmalar işten ayrılmaların büyük bir çoğunluğunun yönetim sıkıntılarından kaynaklandığını göstermektedir. Yönetimde olan çatırdamaların ve sıkıntıların personellere yansıtılması. Yönetimde olan fikir ayrılıkların personelleri zor durumda bırakması. Personele sürekli yanında çalışan olduğunun hatırlatılması. Personele sürekli her an işten çıkartılabileceği izlenimi verilmesi. İşletmeler ve personeller yapılan bu hataları anlayıp değiştirmeye çalıştıkları zaman verimlilik artışı konusunda problem yaşamayacaklardır. ÇUKUROVA MARKA PATENT KALİTE DANIŞMANLIK FİRMASI OLARAK Başta İstanbul olmak üzere Adana Hatay illerinde ve Bütün Türkiye’de marka tescil, patent tescil, endüstriyel tasarım tescil, barkod tescil, web sitesi ve domain tescil işlemleri, iso belgelendirme danışmanlık, firmalarda maliyetleri azaltma, verimlilik arttırma, stratejik yönetim ve karlılık artırma çalışmaları ile 14 yıllık tecrübemizle size hizmet vermekteyiz. Bununla birlikte Google seo uyumlu veya kayıtlı organik seo çalışmalarıyla web sitesi sahiplerini internet ortamında güçlendirmeye çalışıyoruz. İsim hakkı, marka patent sorgulama, marka patent araştırma, marka patent tescili ve sınai mülkiyet konularında kurumumuzun resmi marka vekilliği unvanı ile hizmetlerimize devam etmekteyiz. Bunların yanı sıra . alan adı ile birlikte firmanıza ait 5’li ve 10, 20’li mail paketleri ile hosting hizmet sunmaktayız. İstanbul marka patent tescili, adana marka patent tescili, izmit marka patent tescili, izmir marka patent okmeydanı escort bayan tescili, Antalya marka patent tescili, mersin marka patent tescili, Gaziantep marka patent tescili, Osmaniye marka patent tescili, Maraş marka patent tescili, Ankara marka patent tescili Firmanızdaki kuruluş büyüme ve verimlik arttırma süreçlerinde yanınızda olmak istiyoruz. Muhasebe & Finans Sorumlusu Serap Arslan 05436854111 muhasebe
AMACINIZI BULUNKENDİNİZE ULAŞILABİLİR HEDEFLER KOYUNDEĞİŞİME AÇIK OLUNKENDİNİZE VAKİT AYIRIN Motivasyon düşüklüğü sadece işini sevmeyen insanlarda görülmez. Pekala yaptığınız işi çok seviyor ama zaman zaman kendinizi yeterince motive olmuş hissetmiyor olabilirsiniz. Her gün nasıl birbirinin aynı değilse, iş hayatındaki her gününüzde de aynı üretkenlik seviyesinde olmamanız olağan. Robot değil, insanız. Mesele motivasyonumuzun zaman zaman düşmesi değil, motivasyonumuzu nasıl yükselteceğimiz meselesi. Peki motivasyonumuzu nasıl yükselteceğiz? AMACINIZI BULUN İşini hiç sevmeyen biri de yıllarca o işte çalışabilir. Burada önemli olan sevmediği işi yaparak bile asgari bir tatmine ulaşmaktır. Yoksa o iş gerçekten çekilmez bir hal alır. İnsan sevdiği işte başarılı olur derler ama bir yandan da, insan başarılı olduğu işi sevebilir. Böyle düşünerek başlamak bile sizi biraz olsun motive eder. İnsanın bir amacı olmazsa boşu boşuna çalıştığı hissine kapılır ve bunun sonucunda motivasyonun düşmesi kaçınılmazdır. Neden o işte çalışıyorsunuz? Bu sorunun cevabını bulun. Bunun cevabı eve ekmek götürmek veya hayalini kurduğunuz evi almak gibi kişisel bir neden de olabilir. Her gün bu amacı ve o işi yaparak amacınıza biraz daha yaklaştığınızı kendinize hatırlatırsanız motivasyonunuzu yükseltebilirsiniz. KENDİNİZE ULAŞILABİLİR HEDEFLER KOYUN Esas amacınızı belirledikten sonra, takviminizi önünüze koyun ve kendinize yaptığınız işle ilgili önümüzdeki aylara/yıllara yayarak, belirli aralıklarla hedefler koyun. Adım adım bir şeyleri başardığınızı görmek sizi tatmin edecektir; bu tatmin de üretkenliğinizi artırarak esas amacınıza sizi daha fazla yaklaştıracaktır. Zam ya da terfi gibi ara hedefler size işiniz konusunda kaybettiğinizi düşündüğünüz motivasyonu geri kazandırabilir. DEĞİŞİME AÇIK OLUN Değişim korkulanın aksine tazelenmek, tabiri caizse kendine format atmaktır. Çalışma hayatında insanların motivasyonunun düşmesinin bir nedeni de rutindir. Rutin, sıkıcı demektir. Her gün aynı günü yaşamak gibidir. Bunu kırmanın yolu da konforlu alanınızdan çıkıp değişime açık olmaktır. Yaratıcı düşünün ve kendinize işte nasıl yeni bir pencere açabileceğinize kafa yorun. Belki çalıştığınız şirkette yaptığınız iş değil de, başka bir departmanda çalışmak size daha çok uyabilir. Belki tecrübeniz azdır ama unutmamak gerekir ki yeni şeyler öğrenmek insanı hayata ve yaptığı işe karşı heyecanlandırabilir. Bu heyecan da beraberinde motivasyonu getirir. KENDİNİZE VAKİT AYIRIN Hayat ve iş dengesini tutturabilmek hem işin hem de hayatın hakkını verebilmek için çok önemli. Çalışırken mutlaka mola vermeye özen göstermelisiniz. Çalışma saatleriniz dışında da mutlaka tatil günleriniz olmalı. O günlerde işi düşünmemek ve kafanızı boşaltmak sizi işe döndüğünüzde daha zinde kılacaktır. Tatil günlerinde size ne iyi geliyorsa onu yapın. Bu spor yapmak da olabilir, kampa gitmek de, çocuklarınızla vakit geçirmek veya sanatsal etkinliklere katılmak da. Ruhunuza iyi gelsin yeter.
Bu yazı bir nevi işletmenize bedavadan para kazandırmayı vadediyor. Yani oldukça tatlı bir yazı! Üstelik herhangi bir sektöre de özel ipuçları değiller. Küçük işletmelere, bayiliklere, startuplar ve Fortune 500 şirketlerine uygulanabilirler. Tüm çalışanların yapılacaklar listesindeki her şeyi zevkle kontrol ettiği zamanlar olduğu gibi iş yeri dışında herhangi bir yerde olmayı hayal ettiği zamanlar da vardır. Çalışanların motivasyonunun zaman zaman düşmesi tamamen normaldir, ancak işletmenizdeki çalışma arkadaşlarınız sürekli olarak ayrılmaya başladığında bu sizin işiniz için sorun yaratmaya başlar. Bu nedenlerle, sizi ve ekibinizi her gün motive etmeye yardımcı olmak için bilimsel araştırmalara dayalı ipuçlarını derledik. Sürpriz! Bu ipuçlarının çoğu düşük maliyetli veya maliyetsiz. Yani patron ve yöneticilerin en sevdiklerinden . Ne kadar da güzel değil mi? Bu yazı bir nevi işletmenize bedavadan para kazandırmayı vadediyor. Yani oldukça tatlı bir yazı! Üstelik herhangi bir sektöre de özel ipuçları değiller. Küçük işletmelere, bayiliklere, startuplar ve dev holdinglere uygulanabilirler. Evet! Her şeyi değiştirme potansiyeline sahip bir maddeyle başlayalım Takdir etmek 1. Özveriyi ve harika işleri takdir etmek Çalışan motivasyonuna katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri sıkı çalışmanın ne sıklıkta takdir edildiğidir. Çalışanların % 70’i, yöneticilerin takdiriyle motivasyon ve moralin tüm organizasyon içinde artacağını söylüyor. Sonuçta, bir çalışan olağanüstü sonuçlar elde etmek için bir projeye çok çaba harcıyor ancak yaptığı sıkı çalışmaları takdir edilmiyorsa, neden yüksek performanslı bir çalışan olmaya devam etsinler? Harika bir işi takdir etmek sadece önemli olmaktan çok öte. Ekibinizin veya çalışanlarınızın katkılarını nasıl takdir ettiğinizde oldukça önemlidir. Çalışanın takdir edilmesi yıl sonunda sadece yıllık bir bonus değil, anlamlı olmalı ve sık yapılmalıdır. Örneğin çok özveride bulunduğunuz, şirkete harika katkılar sağlayıp faydalı olmuş bir projenizden sonra patronun sizi odasına çağırıp “Harikasın, süpersin 200TL zam” demesi ve çalışanın “200TL brüt mü?” diye sormasından sonra patronun “evet” diyerek onaylaması bir takdir değil çalışanı çalışmaktan ve hayatından soğutmaktır. Para çoğu zaman uygun bir takdir şeklidir, ancak en etkili takdir şekli değildir. Çalışanlara değerli ekip üyeleri gibi davranın, bir sayı olarak değil. 2. Küçük ve ölçülebilir hedefler belirleyin Hepimizin devam eden veya hiç bitmeyen projeleri var. Bir pozisyonda sıkışıp kalmak gerçekten moral bozucu olabilir, bu yüzden çalışanın ölçülebilecek bir ilerleme kaydettiğini görmesi kendisini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ayrıca yaptığı işin kendisi için bir fark yarattığının da açık bir göstergesi olacaktır. Net ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, her fethedildiğinde gerçek bir motivasyon artışı sağlar ve ekibi doğru yolun üzerinde tutar. Bir sonraki adımı atarak bu başarıları kutlamanız, yarattığınız efektlerin artmasında neden olacaktır. 3. Ulaşılan hedefleri kutlayın Küçük ve ölçülebilir hedefler belirlemeyi bu kadar önemli kılan şey, ekibinizin sıkı çalışmalarını kutlamak için birçok fırsat sağlamaktır. Bu elbette, zamanında çalışmasını yerine getiren her çalışana ayakta alkışlama yapmanız gerektiği anlamına gelmez, ancak her bir çalışanın katkısının kuruluşu nasıl ve ne kadar ilerlettiğini tam olarak bilmesini sağlamak çok önemlidir. Kutlamalarınızı kişiye özel yapın. Sadece “İyi iş yaptın teşekkürler” demeyin. Başarısını herkes içinde alkışlayın ve yaptığınızda onu büyük resme bağlayın. Örneğin Yeni kampanyada harika bir iş çıkardın. Şirketimizi gerçekten büyüttü ve ileride müşteri işlem hacmimizi genişletecek. 4. Her zaman olumlu bakın Gerçekçi olalım. Sürekli mutlu olan insanlara karşı biraz şüpheliyizdir. Ama genel pozitiflik hali ve mutlu olamanız işinizin üzerinde dramatik etkiler sağlayacaktır. Olumsuz duyguların yeri vardır ve bazen iletişime geçmemizi hatta ilişkilerimizin temellerini etkileyebilir. Bu durumu değiştirmek ve pozitif bir iş yeri oluşturmak için ekibinizin etkileşimlerine olumlu deneyimler katmanın yollarını bulmanız önem taşır. Neden? Çünkü mutlu çalışanlara sahip olmanız harika bir rekabet avantajı. Araştırmalar, mutluluğun iş verimliliğini %31 ve satışları %37 oranında artırdığını gösteriyor. Bu durum mutluluk ve pozitifliğin işinizin başarısında hayal edemeyeceğiniz kadar büyük bir rol oynadığı ortaya çıkarıyor. Henüz tam olarak ikna olmadıysanız, nedenlerini açıklayan psikolog Shawn Achor’un bu komik ve büyüleyici sunumunu görmek için bir dakikanızı ayırın. Alt tarafında yer alan Türkçe transkriptleri aktif hale getirebilir, konuşmayı eş zamanlı okuyabilirsiniz. Konuşmanın Türkçe alt yazısı bulunmuyor. 5. Güvenli ortam oluşturun Ofisiniz için bir bodyguard tutmaktan bahsetmiyorum, çalışanlarınızın iş yerinizde güvende hissetmelerini sağlamalısınız! Çalışanların kendilerini toplantılarda yada yöneticileriyle konuşurken veya inisiyatif alırken gösterecek kadar güvende hissetmesinden bahsediyorum. Maslow’un teorisi, insanların tam potansiyellerine ulaşmak için motive edilmeden önce temel ihtiyaçların bir hiyerarşisi olduğunu göstermektedir. Bu piramiti görmeyen yoktur. Güvenlik, yiyecek ve su gibi fizyolojik ihtiyaçların bir basamak üstünde yer alıyor. Görseli büyütmek için tıklayınız İşletme yöneticilerinin kendilerine sorması gereken sorular Çalışanlara sağlıklı bir yaşam olanağı sunabiliyor muyuz? Onlar için hayatı nasıl daha kolaylaştırabiliriz? İş ortamı güvenli ve herkes için uygun bir ortam oluşturuyor mu? Çalışanlar yönetimin aldığı kararlara güveniyorlar mı? Çalışanlarımıza aidiyet duygusu verebiliyor muyuz? Çalışanlarımızın birbiriyle iletişimini geçirmesi için fırsat yaratıyor muyuz? Çalışanların yaptığı işler takdir ediliyor mu? Saygı ve takdire dayalı bir kurum kültürümüz var mı? Çalışanların gelişmeleri ve potansiyellerine ulaşmaları için destek veriyor muyum? Onların gelişmesi için alan sağlıyor muyum? Çalışanlar kendilerini güvende hissettiklerinde, potansiyellerini iş sonuçlarına, işletmenin sürdürülebilir karlılığı ve nihai olarak “toplam karlılığına” yansıtırlar. 4. madde de bahsettiğim gibi %37 ek gelir söz konusu. Eğer işletmenize ek gelir sağlamak istiyorsanız yukarıdaki soruları kendinize sormanın tam zamanı. Kazandırmak her zaman kazandırır. Başkalarını mutlu ederek ve onlara daha çok saygı duyarak her açıdan daha zengin bir yaşam sürdürmek sizin elinizde. İlginizi çekebilecek diğer yazılar Satıştan Nefret Ediyorken Nasıl Satış Yapabilirsiniz? Müşteriniz Sizin Düşmanınız Değil
Bir şirketin başarı seviyesini belirleyen en önemli unsur, insandır. Başarı ya da başarısızlık, insan gücünü ne şekilde kullandığınızla ilgilidir. İnsanı verimli çalıştırmak ise onu en iyi şekilde motive etmekle mümkündür. En değerli şey zamandır Çalışanlar, bir günün en az 8 saatini iş yerinde geçiriyor, yani hayatlarının üçte birini. Yapılan işten zevk almak, çalışanlar arasındaki ilişkiyi ve verimliliği artırıyor. Çalışan motivasyonunu artırma da en önemli etken "ücret" olarak bilinse de, şirket başarısına doğrudan katkıda bulunanlar için maddiyat tek başına yeterli olmayabilir. Şayet çalışan, yaptığı işten, manen ve sosyal olarak haz almıyorsa, bir zaman sonra ücret zammı veya prim gibi etkenler bu açığı kapatmaya yetmeyecektir. "İş hayatının en zor yönlerinden biri, ekibinizdeki insanları nasıl motive edeceğinizdir." Kariyer planlaması Çalışanın en büyük motivasyon kaynaklarından biri, uzmanlaşmasına katkıda bulunacak, projelerin ve kariyer planlamalarının yapılmasıdır. Güçlü iletişim Yöneticilerle çalışanlar arasındaki anlaşmazlığın ya da yanlış anlaşılmaların en büyük nedeni, iletişimsizlik. İşte verimliliğin artması ve beklentilerin tam olarak karşılanması için, isteklerinizi açık ve net bir şekilde ifade edin. Verilen görevin mahiyeti, amacı, finansal hedefler ya da süreçle ilgili tüm detaylar. Ekip çalışmalarında aktif rol oynayın Zaman zaman ekip içinde, aktif iş sürecinde yer almak, yöneticinin, ekibin vaktini nelere harcadığını anlamasına, öncelikleri belirlemesine, taktiksel sorular sormasına ve gerektiğinde yeniden yönlendirme yapmasına hatta çalışanların genel performansını ve memnuniyeti değerlendirmesine yardımcı olur. Bu durum büyük şirketlerde içine kapanık, çalışanlar arasındaki iletişimi de güçlendirir. Olumlu veya olumsuz geribildirimde bulunun Verdiğiniz bir görevin, yerine getirilmesi veya yanlış getirilmesi gibi durumlarda, mutlaka geribildirimde bulunun. Geribildirimleriniz bir sonraki görev tanımında çalışanın yolunu aydınlatacaktır. Burada önemli nokta ise geribildirimin nasıl verildiğidir. En iyi geribildirim, uygulamaya konabilecek olandır. Eğitim programlarıyla destek olun Çalışanların kişisel ve mesleki yeteneklerini geliştirmeleri için eğitim imkanları sunmanız, çalışanların, kendini değerli hissetmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda aldıkları eğitimle şirket performansı da artacaktır. Çalışanlara saygı gösterin Başarılı bir yöneticinin kilit özelliklerden biri de, ekibindeki çalışanlara, çalışanlarında birbirlerine gösterdiği saygı ve bu saygıyı ne derece yansıttığıdır. Saygı; gerçek değerin ve ilginin göstergesidir. Çalışanlara zaman ayırın ve sorunlarına çözüm bulun Çoğu yönetici çalışanlarının sorunlarından bihaberdir. Çalışanlarınızın verimini artırmak istiyorsanız onların, şikayetlerine kulak verin. Sorunlarını dinleyin ve en kısa zamanda çözmeye çalışın. Yöneticinin gözünde değerli olduğunu hisseden çalışanın verimi de da artacaktır. Takdir edin, ödüllendirin Takdir etmek ve ödüllendirmek motivasyon sağlamanın bel kemiği sayılabilir. Çalışanlar verilen bir işi başardıysa ya da verilenin de ötesinde bir başarı yakaladıysa, takdir edilmek onların en doğal hakkıdır. Konforlu çalışma ortamı Konforlu bir çalışma ortamı motivasyon arttırmada önemli bir etkendir. Günlerinin 3'te birini iş yerinde geçiren çalışanlar için temiz ve ferah çalışma ortamı sağlanmalıdır. Şirket çalışanlarına sosyal aktiviteler düzenleyin Sosyal aktiviteler, çalışanların sosyalleşmesini ve birbirleriyle bağlarının güçlenmesini sağlar. Bu sayede iş yerine duydukları aidiyet duygusu güçlenir. İşi, iş yerinde bırakın Son olarak da, iş yerinde herkes tek bir amaç doğrultusunda çalışıyor ancak iş hayatının dışında herkesin kendine özel bir hayatı, gayesi, planları ve istekleri var. Bu nedenle işi iş yerinde bırakmak, hem yönetici hem de çalışanlar için, bir sonraki günün performansını arttırmada önemli bir etkendir.
1. AmaçsızlıkEğer bir amacınız yoksa, kendinizi hiç bir şey yapmak istemiyorken bulmanız çok doğal. Net bir yön veya amaç olmadan hayat çok boştur. Biraz düşünün ve ne istediğinizi bulun. Ne tür deneyimler yaşamak istiyorsunuz? İnsanlarda nasıl bir etki bırakmak istiyorsunuz? Nasıl hatırlanmak istiyorsunuz? 2. Zayıf İstekKonu motivasyon olunca, neden sorusuna çok güçlü bir cevabınız olmalı. Bir amacınız bile olsa, isteğiniz yeteri kadar güçlü değilse, motivasyonunuz kolayca düşebilir. İsteğiniz bu kadar zayıfsa, ya onu güçlendirmek için daha güçlü nedenler bulmalı, yada sizi gerçekten heyecanlandıran bir amaç Sonuç Alamamaİnsanların başladıkları diyetleri kısa süre sonra bırakmalarının en büyük sebebi kısa zamanda sonuç alamamalarıdır. Bu kısa zamanda çok beklentiden kaynaklanır. Kendinize mantıklı bir zaman çerçevesi çizin. Doğru adımları attığınızda, gerekli zamanda gerçekleştirilemeyecek bir amaç Destek AlamamaEtrafınızdakiler sizin yapabileceğinize inanmıyorken, motivasyonunuzu korumak çok zordur. Bu yüzden size inanan ve destekleyen insanlarla birlikte olun. Ayrıca siz de onlara inanın. Bunların sizde ne kadar pozitif etkiler bırakacağına Kendine İnanmamaHarekete geçmek için motivasyonunuz olsa bile, kendinize inanmıyorsanız, sonunda vazgeçip "Yapamayacağımı biliyordum." demeniz çok olasıdır. Negatif düşüncelere kendinizi bırakırsanız, kendinizden şüphe etmeye başlarsınız. Pozitif şeyler düşünün ve aklınızı kendinize güvenle doldurun. 6. Enerji DüşüklüğüAklınız ne kadar motive olmuş da olsa, vücudunuzda yeterli enerji yoksa bir şeyler yapamazsınız. Beslenmenize dikkat edin ve egzersizlere önem verin. Enerjiniz yerindeyken çok daha fazlasını Dikkatin DağılmasıHer yönden dikkatinizi dağıtabilecek şeyler gelecektir. Bununla başa çıkmanın en iyi yolu şuanda yaptığınız şeyin sizi amacınıza ne kadar yakınlaştırdığını SıkılmakOlduğunuz yerden, olmak istediğiniz yere doğru giderken detaylar üzerine çalışmanız gerekir. Ama büyük resim her zaman daha heyecan vericidir. Bu detaylardan sıkılmak, motivasyonunuzu düşürebilir. Böyle zamanlarda başka işler yapıp, yapmanız gereken işe tekrar geri Negatif İnsanlarEtrafınızdaki negatif insanlar motivasyonunuzu emer. Bu yüzden onlarla birlikte olmaktan kaçınmalısınız. 10. Kötü HaberlerMedyada sürekli kötü haberlerle karşılaşırız. Dünyada olan kötü şeylere odaklanırsanız, bu da sizin motivasyonunuzu düşürebilir. İyi şeylere odaklanmanız her zaman daha EylemsizlikBir amaç belirleyen, bir plan yapan ama harekete geçmek için mükemmel zamanı bekleyen bir çok insan vardır. Yeni yılı bekleyenler, önümüzdeki aynı bekleyenler, yazın bitmesini bekleyenler... Harekete geçmek için en doğru zaman, amacınızı belirlediğiniz zamandır. Çünkü o zaman daha istekli olursunuz ve yüksek motivasyonla işe Net Bir Plan YapmamakNet bir planınız yoksa, çok zaman ve enerji harcarsınız. A noktasından B noktasına haritasız gitmek, sizi yorar ve motivasyonunuzu düşürür. Bu nedenle net bir planınız olması, amacınıza ulaşmanız için çok Çok Fazla AmaçSadece tek bir amaç bile gerçekleştirilmesi zorken, birden fazla amaç dikkatinizi dağıtır. Muhtemelen hiçbirine ulaşamazsınız. Bu yüzden adım adım ilerlemek ve tek bir amaca odaklanmak daha iyidir. 14. Başarısızlık KorkusuBu motivasyonu düşüren en büyük nedenlerden biridir. Bazıları için başarısızlık düşüncesi bile vazgeçmek için yeterlidir. Başarısızlık korkusunu yenmek zordur ama unutmayın ki en büyük başarılar, önceki başarısızlıkların Kendini Başkalarıyla KıyaslamakBazıları kendilerini başkalarıyla kıyasladıklarında baskı hissederler ve motivasyonları yükselir. Ama bazıları içinse bu motivasyon düşürücü bir durumdur. Herkesin birbirinden farklı olduğunu ve bundan 10 yıl sonra ne kadar ilerde olacağınızı unutmayın. İnsanların şuanki başarısının sizi engellemesine izin vermeyin.
iş yerinde motivasyonu düşüren etkenler